Objektif kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Nesnel, Mercek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Akçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
İstismar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürme, Yararlanma
Özellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Hassa, Husus, Hususiyet, İlim
Pasaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça
Haleldar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
İntranet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçağ
Katılım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
Yıkımlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üdeba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
Çalgılı Çağanaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
Kerpiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğla
Sel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
Küs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
Formalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, İşlem
Küskün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, Gücenik, Muğber
Lup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
Gönlünü Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
Uyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Çözümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahlil Etmek, Analiz Etmek
Paralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
Mektup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Name, Yazı, Betik
Mevta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
Havlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
Konsonant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
Tutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
Dilcek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Dil
Tarassut Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
Bakaya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıntılar
Yobaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Kaba Sofu
Muallimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
Ziyade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
Kaynata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.