Nüve kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çekirdek, Özek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ön Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukaddime
Doz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
Safdil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf
Kalkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
Sakatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
Domates kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
Haksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsiz, Yanlış, Nahak
Artırım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf, Tutum, İktisat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Uygulamalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbikî, Tecrübi
Hazan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
Duruş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi, Sekte
Moskof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
Ağız Kavgası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
Saptama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
Kimlik Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
Cahiliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
Salpak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Derbeder
İstasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gar, Terminal, Tren Durağı, Araştırma Kuruluşu
Pelerin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğindirik, Sırtlık, Harmani
Alıştım Yandım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanardöner
Değişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
Çığırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
Bilimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilimlik, İlmi
Anlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
Muşmula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
Bir Tane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
Matbuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basın
Dövmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
Ufki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatay
Kaolin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı Kil, Akcilim
Şarki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğusal, Doğu
Retrospektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geriye Dönük, Dünden Bugüne
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.