Muvakkati kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gece Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
Komutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
İhtiyat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
Komisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
İç Oğlanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Acul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı
Başvuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat
Eski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şoför kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
Dişisel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuh
Çirkef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
Yönetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdare
Danışıklı Dövüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şike
Uzun Etek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şapşal
Başkaldırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırı, Mukabele
Pupa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Multimedya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluortam
Hastalıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz
Siyasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset
Yetişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
Gerekseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
İzleyici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
Balkımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zonklamak, Ağrımak, Sancımak, Parlamak, Parıldamak, Şimşek Çakmak, Dalgalanmak, Su Halkalanmak
İştiyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
Yorgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denk
Başarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffakiyet, Sükse
Çabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Acele, Hızlı, Süratli, Aceleci
İhtiva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçerme, Kavrama
Vadesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günsüz, Süresiz
Prensipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkesiz
Şad Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinmek
Ondalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.