Mukayyet Olmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gözetmek, Korumak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Karmaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Kompleks, Mürekkep, Mudil
Alık Salık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
Reddetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
Mahzur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
Ambulans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
Olumsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, İnkâr, Menfi
Onamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tensip Etmek, Tasvip Etmek
Bu Arada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraber
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tahrip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkma, Yıkım, Bozma, Kırıp Dökme, Yıkımlama
Topu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
Beğenilmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
Jenerasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak, Soy
Gaf Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pot Kırmak
Haksızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
Tatil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlence, Ara, Dem Alış, Grev, İstirahat, Boşuklama, Kapama
Sıçankulağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mercanköşk
Etmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faktör, Amil
Okyanus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
Özet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Sonuç
Gelişememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
Cemetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek
Sümkürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fınkırmak
Masun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
Tutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
Siyasal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Politik, Siyasi
Mucit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcı, Buluşçu, Bulman
Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
Yenilme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi, Mağlubiyet, Bozgun, Hezimet
Yavuzlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
Perişanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
Sabahleyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
İçbükey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obruk, Konkav, Mukaar
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.