Moruklaşmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İhtiyarlamak, Yaşlanmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Korucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
Efendilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usluluk, Terbiyelilik, Kibarlık, Ağırbaşlılık, Neciplik
Sıcaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Hararet, Isı, Sühunet
Düşünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
Anavatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
Kovuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koğuş, Oyuk
Takatuka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
Tutar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Vesika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
Haberdarlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
İlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Müfreze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harbi Deste
Nebze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Bir Parça, Pek Az
Organik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Örgensel, Tabii, Uzvi
Paydaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
İstihkâmcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
Yaraşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakışmak, Gitmek, Uymak
Vişne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Albalı
Mühürcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
Ekabir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükler, İleri Gelenler
Fiksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
Çerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
Paket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama
Şartlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
Yavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
Seyirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
Abonelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
Hâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
Senetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
Bibliyografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
Teşebbüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişme, Girişim, Deneme, El Atma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.