Meyyal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eğilgen, Eğilim, Eğilmiş, Meyilli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Agâh
Yıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
Dilaver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
Çoban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
Centilmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
Fikir Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
Fil Sümüğü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fil Dişi
Siret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Yaşamöyküsü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İrrasyonel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usdışı
İşitme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sema
Kor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Sıkıntı, Üzüntü, Ateş, Köz
Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
İdare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
Müsvedde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalama, Taslak
Kapanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
Müzmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
Şantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
Yetişkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Yetişmiş
Vahvahlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
Mundar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis
Ratıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaş
İmgeleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahayyül
Öğrenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Yetişmek
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Şûra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Kurul
Tebaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
Gevşeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
Söz Başı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Söz
Sohbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
Borçlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikraz
Kaytarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.