Mevkuf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tutuklu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Suç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
Şıltak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
Neoplazma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ur
Mürebbiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmen, Dadı
Tematik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdemsel
Tertip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
Tahkiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öyküleme, Anlatı
Atışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kolektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa; Ortaklık
Naklen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktararak, Canlı
Ötmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
Alacakarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
Yaşantı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Hayat Tarzı
Dilber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
Bakımevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
Kukla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelin
Akrostiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adlık
Eğitici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürebbi
Ahvalruhiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava
Sorum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
Sıkıntısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
Katılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltihak, İştirak
Özgür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Hür, Muaf, Serbest, Erkin
Gömüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Metfen, Makber, Kabir
İrkmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Tiksinmek, Toplamak
Mesele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, Maslahat, Problem, Sıkıntı, Sorun, Konu, Güç İş
Elebaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Çete başı, Kuldurbaşı, Sergerde
Süyek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire
Alakarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
Börtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak
Şefkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
Kaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.