Merci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Makam, Mevki, Orun
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mirasçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vâris, Kalıtçı
Unvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adres, San, Başlık
Deyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
Pedagojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsel, Eğitimbilimsel
Asmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
Katman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Tabaka
Zen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
Hükmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakem Kararıyla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Güldürücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülünç, Komik, Maskara, Tuhaf
İhanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Şahsen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Bizzat
Pistole kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
Düzgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Mazbut, Muntazam, Beste, Düstur
Kırtasiyecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
Ilıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
Kefenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekfin Etmek
Müşevveş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Mıntıka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge
Nakkaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezekçi
Savran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
Arketip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkörnek
Fabrika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim Evi
Tahterevalli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
Medlul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
Kaşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Mühür
Zemheri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakış
İhtişamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
Yaralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Kırmak, Vurmak
Çatık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
Senkronize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
Dikiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
Banlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.