Mürşit kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kılavuz, Rehber
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kudretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kadir, Üstün
Hemişelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daimî
Kümebulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kümülüs
Mani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Önleyici
Alık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Düşüncesiz, Beceriksiz, Akılsız, Aptal, Bön, Budala, Sersem
Murakabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
Belenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
Mamul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
Muaraza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
Fabrika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim Evi
Lektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
Sadeleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaştırmak
Erzan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz
Şişmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
Heccav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
Yardımsever kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsever
Despot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
Aksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
Gaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihat, Kutsal Savaş
Direniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
Pınar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulak, Çeşme, Kaynak, Memba
Mücevherci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
Şamil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan
Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
Parçalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
Mutlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
Muafiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık, İmtiyaz
İftira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsnat, Kara, Tezvirat, Kara Çalma, Bühtan, Karacılık
Etil Alkol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
Otoriter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
Tartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.