Lisans Belgesi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Diploma, Şahadetname
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Zabıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
Sin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
Kararmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
Muvasalat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak
Başörtüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
Manca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
Katı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
Öngün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arife
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalım
Dayanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
Kaybedilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
Akarca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
Materyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
İyicene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokça
Takatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun
Erkek Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berber
Nüksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
Cırnaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Goygoyculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilencilik, Şakşakçılık
Sanal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farazi, Tahminî, Mevhum
Genelleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim
İtaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğme, Söz Dinleme, Boyun Eğme, Buyruğa Uyma
Kabız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
Olumsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, İnkâr, Menfi
Turlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak
Sarılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sararmak
Zerre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tozan, Molekül
Ansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
Sabah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
İnak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nas, Dogma
Türemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkmak, Oluşmak, Çoğalmak, Gelmek, Hasıl Olmak, Üremek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.