Lakin kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ama, Ancak, Fakat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yaprak Sigarası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Puro
İncimiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
Hiddet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Gazap, Hışım, Kızgınlık
Buğulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaşlı
Temenni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dileme, Dilek
Lakırdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
Sıvamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
Vokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü, Sesli, Sessel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bilmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmaca, Muamma
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Tıpatıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı
Tecrübe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
Bevliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji
Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Asamble kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Meclis
Hayâsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
Acmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıkmak
Turne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
Yola Gitmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz
Pekişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
Hafiflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
Mitralyöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makineli
Goygoyculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilencilik, Şakşakçılık
Eleştirmeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
Dışalım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
Dayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Dövme, Kötek, Mesnet, Rahle, Sopa, Sürgü, Vurma, Patak, Payanda
Kargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak, Kamış
Koşum Takımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
Sıralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizili, Düzenlenmiş, Sıralanmış
Heveslendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özendirme
Dasitan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destan
Akut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İleri
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.