Lahana kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kelem
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Deli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
Tarla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
Mikyas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Ebat, Ölçek, Ölçü
Tekdir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlama, Paylama
Yeleç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
Zorlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetli, Güçlü, Dayanıklı, Kızgın, Kuvvetli, Yeğin
Girmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duhuliye
Bivefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Deşarj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma; Rahatlama
Fersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donuk
İbra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
Su Sığırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Pişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
Kayırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Arka, Dayı, Torpil, Mültemis
Teşvik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Ebediyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
Kürsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
Katar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimendifer, Tren, Taşıt Dizisi
Uğraştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
Mevki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
Ökçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
İşte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
Şarkiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkşinaslık
Ahenkli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyumlu
Ensiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dar
Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Göynük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
Usanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
Tahkim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek
Payan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son, Sonuç
Miyavıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miyavlamak
Dağılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Mahlul
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.