Kurgu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anahtar, Çatı, Kuraştırma, Montaj, Spekülasyon, Kuruntu, Vehim, Nazar
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Keşif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
Cami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak, Mescit
Abuk Subuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
Muganni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı
Bienal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
Doz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
İl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El, Ülke, Vilayet, Yurt, Şehir, Valilik
Gösterme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Teşhir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Faz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
Emekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş
Evirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akis
Testere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
Daüssıla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evseme, Yurtsama
Peçete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşkir
Randımanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Kelle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
Sıhhi İmdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
Kameriye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
Tecelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
Güdülebilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
Reçine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salgı Özdeği, Akındırık, Ağaç Sakızı
Öncesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
Belkili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
Yalman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
Eke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Kart, Yaşlı, Yetişkin, Bilgin, Akıllı, Tecrübeli
Kırpma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makas
Meyhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
Tutarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
Yeltemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
Şehremini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belediye Başkanı
Kayırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
Sese Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.