Keza kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öyle, Ol Da Öyle
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kağşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
Grup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
Şopar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küstah, Şımarık, Yaramaz
Nakliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma
Görmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
Değinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Temas Etmek, İlişmek
Öğütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
Anlamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manalı, İmalı, Manidar, Mantıklı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pinhan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
Aba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne
Kaynana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayınvalide
Klan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy
Sıvı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
Haberdarlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
İlginç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enteresan, Tuhaf, Garip, Meraklı
Vurdumduymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
Berbat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
Alçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Ağır, Aşağılık, Hain, Namert, Pespaye, Rezil, Sefil, Soysuz, Süfli, Yavaş
Devasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
Sahiplenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
Gıcır Gıcır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze, Yeni
Başnazır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
Kent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy, Şehir, Kasaba, Site
Paleograf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci
Evham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
Biyografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Hikâyesi, Öz Geçmiş, Tercümeihal, Tercüme-i Hâl, Hâl Tercümesi
Katman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Tabaka
Vesait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
Öksüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anası Olmayan, Kimsesiz, Yetim
Kırçıllanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
Taşırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.