Karşılıklı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mütekabil, Çapraz, Zikzak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Taviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzeşt, İvaz, Karşılık, Ödün, Ödünleme
Piyasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
Evecen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Evegen
Mutedil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Ölçülü, Oranlı
Beğenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Tasvip Etmek, Onaylamak, Kabul Etmek, Uygun Görmek, Açmak, Alkışlamak, Bitmek, Tutmak
Müderris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen, Profesör
Psişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
Kayarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
Yalpak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
Kişiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
Vezin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
Nezretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
Geçişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
Ardiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlık, Antrepo, Depo
Batkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müflis, Derin Çukur
Temas Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
Tıp Kardeşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
Kamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Endam
Ayrıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
Yönlendirilebilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
Kocaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
İktifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanaatlenme, Kifayetlenme, Yetinme, Kanma
Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
Deni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak (Kimse)
Mevcut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
Fikirler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
Metruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
Katmer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katlama
Germek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Uzatmak
Tamlanan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümlenen
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.