Homurtu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mırıltı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Afiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ası, Duyuruluk
Fermuar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
Gariplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
Pikap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
Ferahlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
Çayhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çayevi
Jülide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Dağınık
Yoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pusula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere
Bulaşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
İnzimam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılma
Vurma İşareti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
Muhalif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşı, Karşıt, Yanaz
Koloniyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
Programlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
Yâd Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
Bilet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girimlik
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Göynük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
İltizam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesenek
Çıpır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
Edebi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyata İlişkin, Yazınsal, Betiksel
Nerttahta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavla
Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli
Nevaziş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
Yangılanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
Sıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Zorlamak
Tiryakilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlılık, İptila
Kanaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
Fal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Remil, Bili, Kehanet
San kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
Gücenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Darılmak, Ikınmak, İncimek, İncinmek, Kırılmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.