Hasbihal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Söyleşi, Sohbet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sükse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarı, Gösteriş, Çalım, Hodpesentlik
Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
Sayrıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Marazi
Melodik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgisel
Macun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mala
Tabaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
Set kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Grup, Kaş, Seki, Takım, Bağla, Sedir, Çıkıntı, Bölüm
Hatır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
Mahbes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
Acınaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemli, Kederli, Acılı
İnikâs Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Yansımak
Pompalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
Neden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
Rikkatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
Yoksulluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
Prensip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
Fail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
Peştamal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Futa
Şeffaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Saydam
Atılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Fırlamak, Hücum Etmek, Saldırmak
Ekolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevresel, Çevrebilimsel
Selamünkavlen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felç
Koyuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
Çözülme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hal
Işıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
İlkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Önce, Başta
Teneklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ
Talihli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şanslı, Kaderli, Kısmetli
Yamyaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
Mugalata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanıltmaca
Teker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekerlek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.