Gözü Sulu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gevrek, Nazik Yürekli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rehberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuzluk
Taammüden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Bile Bile, Tasarlayarak, Bilerek, İsteyerek
Kıstırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
Hasetlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Münhasıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Yalnız
Gözcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen, Nokta
Bilvasıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Araçlı, Araçla, Dolayısıyla
Vilayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İl, Valilik, İlteberli, Eyalet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ardıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
Geçerlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
Bayağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
Saka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sucu, Payizbülbülü, Su Taşıyıcı
Kat Sayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal
Kanunsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
Aldırmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lâkayt, Kayıtsız, Rahat
Arkalıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedir
Geriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
Diktafon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
Koşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ek
Veriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
Termometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
Hâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
Safi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
Bunalım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Kriz, Bunluk
Dikizlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek
Yararlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
Mahsullü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Velut
Günorta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
Nazaran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göre
Bağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Deste, Denk, Sargı, Bahçe, İlgi, Bent, İlişki, Rabıta, Teneklik
İane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
Belgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Sarih
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.