Gevşemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Boşalmak, Hoşlanmak, Sakinleşmek, Sevmek, Tavsamak, Yatışmak, Yumuşamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Meteliksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
Yerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Taşınamayan, Otokton, İthal Olmayan
Ekalliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Azlık
Tüvana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
Jeodezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerölçüm
Solmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
Cinsiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşeylik
Gece Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kabız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
Durumunda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
Tanıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
Alınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncinmek, Gücenmek, Darılmak, İçerlemek, Kırılmak
Konu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
Bereketli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
Ayrıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Detay, Teferruat, Tafsilat, İlim, İncelik
Darbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevriliş, Şut, Vuruş, Çarpış, Yönetimi Devirmek
Eli Uz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta
Manastır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
Tabiatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, Huysuz
Sıyanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
Örtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
Keşşaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzci
Basiret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öngörü, Sezi
Fıkra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot
Kayırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
Nazik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
Semi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşitme
Gitgide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
İttihat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek
Ön Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
İşler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Belet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.