Gıdık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gerdan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Görenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
Muta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veri
Prensipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkesiz
Kâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
Cüda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
Uyumsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
Malkoç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
Tetkik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üleştirmeler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevziat
Para Cüzdanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarık
Yazıklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Esef Etmek, Teessüf Etmek
Yanar Döner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Janjan
Rappadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
Bildirge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyanname
Aday kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
Kanun Maddesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
Çekinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
Sıkışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
Süt Kuzusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebek, Yavru
Deterjan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
Çevrilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Derrace kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
Sansür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Denetim
Ardılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
Asık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Somurtkan Yüz
Boğaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
Stoklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak
Genişlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevessü Etmek, Ferahlamak, Büyümek, Gelişmek, Kabarmak, Şişmek
Şarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
Sözünübilmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
Evren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.