Gözetlemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gözlemek, Tarassut Etmek, Tecessüs Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Boyunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
Cicili Bicili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezekli
Yavuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
Haşarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
Bivefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
Senet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika
Tırmık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
Santra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Numune kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
Tahta Biti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
Sağ Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
Bit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehle
İzanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışlı
Mevize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Vaaz
Çorba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Hasret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür
Başörtülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarplı, Örtülü
Ortak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
Şabalıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kestane
Mecra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
Cavlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüysüz, Çıplak, Boş, Örtüsüz
Sesli Uyumu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü Uyumu
Buru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
Pavkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulumak
Darülfünun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
Korku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
İlköğretim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
Akılsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Şaşkın
Takviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırma, Destek, Pekiştirme, Kuvvetlendirme, Berkitme, Güçlendirme
Pineklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek
Dalalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapkınlık, Azgınlık, Yoldan Sapma, Sapınç, Doğru Yoldan Ayrılma
Kamu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.