Fesleğen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Reyhan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yad Eller kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
Dideban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
Islık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırık
Anıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
Düzenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
Hoşluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Letafet
Heba Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşa Gitmek
Akıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Matuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
Dâhili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç
Elastikiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esneklik
Yamukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
Yarın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
İlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiriş, Duyuru, Bilit
Bölümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek
Vakit Kaybetmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
İstirahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
Kızılgül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gül
Hususiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Özellik
Ekşimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
Serbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
Özbaşına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keyfi
Deli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
Ses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
İnsanperver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
Yolsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz, Yersiz
Toy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
Cesur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
Oluşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Tezahür
Diksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
Maliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
Peygamber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Nebi, Elçi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.