Farz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Konservatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
Hamur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Maya, Öz
Nitrik Asit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kezzap
Giz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peçe, Sır
Hale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
Talip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemek
Dış Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
Üstenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tahkim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
Pirupak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
Çakıl Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
Din kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet, İlmek
Meşakkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
Materyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
Tazmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Ödenek Verme
Tonga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Tuzak, Batur, Kahraman
Hail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel
Rıza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
Bilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
Computer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Boy Bos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kesim
Hükmetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
Meşru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
Çenesi Düşük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze
Ziyaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
Savaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Cenk, Harp, Kavga, Muharebe, Mücadele, Sefer, Uğraşma, Didişme
Boyut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
Sahil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
İspatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, Kanıtlamak
Yâd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
Kolonizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.