Esasen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gerdan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun
Grafolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilimci
Klinometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
Bibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala
Ötürük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İshal
Kıskançlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Başçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önder
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Patlatılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak
Kör Sıçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
Kelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Ayakkabı
Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
Neccar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
Matis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrik
Meclis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
Aksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Vurgu
Hulul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girmek
Lahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Koytak
Baştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden
İlk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
Nötr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Yansız
Önce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
Düğü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
Yeltemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
İş Bırakımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grev
İmrenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta Etmek, Kıskanmak
El Birliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birgelik, Dayanışma
Kendiliğinden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bizatihi, Binefsihi
Cebin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Korkak, Yüz
Nicel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemi
Vaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
Yol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.