Enstrüman kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çalgı, Araç
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
Surat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
Humma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
Sarman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
Müteşebbis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
Puan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayı, Benek, Hal, Nokta, Ölçü, Birim
Murabahacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
Mukaddema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müzd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ücret
Pırtlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patlak
Ok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
Dişlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek, Isırmak
Vurdumduymazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışsızlık, Aldırışsızlık
Kaynaklar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
Humbara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
Şart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt, Koşul
İğtinam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
Başüstüne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
Merkeziyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
Nektar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
Özerk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
Vuzuh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
İhtilal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
Kaba But kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Yumuşaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
Başkaldıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serkeş
Tecrübî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel, Uygulamalı
Zeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
Kurmay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkânıharp
Önder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
Yasamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşride Bulunmak
Kadastro kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeryazım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.