Engebe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ökünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık
Fen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Bilim, Hile
Savacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
Kıygın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağdur
Teneffüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
Observasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
Sandıkça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
Dayanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tırtıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
Horlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Horuldamak
Dikilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Engellemek
Kanalizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
Miting kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı, Gösteri
Sahur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obaştanlık
Erinçsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
Kösteklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
Büyükbaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karamal
Ürkmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, İrkilmek, Yılmak
Bicik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meme
Köken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
Ziyade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
Eğim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
Dideban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
Kesinlikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
Çulpan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
Üçteker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Triportör
Müktesep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanılmış, Edinik, Edinilmiş
Uyuklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
Sufle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
Cingöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
Tartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Zuhur Etme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Gösterme, Ortaya Çıkma, Görünme, Türeme
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.