Cılız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Açgöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Haris, İhtiraslı, Tamahkâr
Sıhhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıklı
Meydana Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak, Olmak, Ortaya Çıkmak, Baş Vermek, Çıkmak
Çizgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel Tahtası
Eş Anlamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Müteradif, Sinonim
Ferz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vezir
Gayri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
Müterakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İleri, İlerici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mutasarrıflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
Miktar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doz, Nicelik, Ölçü, Rakam, Oran
Lehimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
Eşhas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şahıslar, Kişiler
Öremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
Zayıflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, İncelmek, Kurumak, Süzülmek
Muasır Olmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağ Dışı
Bone kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
Çalgıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezene, Mızrap; Bahçe Süpürgesi, Çalkı
Kürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
Maldar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Göçürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Nakletmek
Pompalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
Dingildemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Kuşkulanmak, Oynamak, Sallanmak
Tebellür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Hin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Zaman, Zamane, Cin Fikirli
Tuluatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlamacı
Pişkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
Bedelsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız
Sav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
Devam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürek, Ek, Parça, Sürme, Sürüp, Gitme, Cesilmeme, Bitmeme, Sürekli
Terörizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılgıcılık
Tutarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
Deri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.