Boğuk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kısık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehin, İpotek
Kavzamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
Halaskâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Velinimet
Su kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ab
Kandela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mum
Ama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakat, Lakin Ancak, Yalnız, Ne Var Ki, Şu Da Var Ki
İmha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
Akın Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İşporta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergi; Açıkta Yapılan Satış
Revaçta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Geçerli
Konglomera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığışım
Er kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken
Askat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
Detay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Tafsilat, Teferruat
İlah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
Olumlu Bilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif İlim, Müspet İlim
Taziye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı
Kuldur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
Cam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
Ad Çekme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kura
Zeyreklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
Ümit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
İbadethane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
Musibet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Uğursuz
Sorguç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğ; Tepelik
Akçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası
Kuvvetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demir, Güçlü, Keskin, Saygın, Üstelik, Üstün
Nevale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık
Kabahatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Militan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşkan
Amudi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.