Bilisiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bilgisiz, Cahil
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
Tekdüze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
Çerçeve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz, Kenarlık
Müderris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen, Profesör
Takatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
Bina Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Kurmak, Yapmak
Sergilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
Gezici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Argıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
İlk Olarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Evvelce
Soruşturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahkikat, Anket
Şamil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan
Plan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Tasarı, Düzenek, Jospar, Çekim, Maksat, Niyet, Tasavvur, Kurampa
Tel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lif, Makara
Hale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
Arkeoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
Surat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
İdrak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Erişmek, Kavramak, Ulaşmak
İzzetinefis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Öz Saygı
Entrikacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
Apotr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Fakül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benek
Muhtaç Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
Deyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
Kararsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
Sandalye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
Defo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
Muhatara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
Kalp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Gönül, Hatır, His, Sadır, Sahte, Sevgi, Tembel, Yürek
Saçalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Serpmek
Ödev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
Seğmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.