Böbürlenmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Büyüklenmek, Övünerek Kabarmak, Kurulmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rejim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
Daraltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
Aytaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütekellim, Hatip
Havale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, Devretme, Yüzetme, Göçürme
Minimini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
Ziyalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Münevver
Lav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürük
Girdap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Kalıp, Örnek, Sağlam, Uygun, Tıpatıp
Davetiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, Çağrılık
Şikayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak, Sızlanmak
Vazo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiçeklik
Yetimhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
Kucaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
Bok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
Avans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
Tacilî Yardım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
Isı Ölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
Düzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
Saltık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salt, Mutlak; Azat, Hür
Tretuvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
Loş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karanlıkça
Kurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
İnhitat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
Kâkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
Halas Olma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İflah
Gedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
Dirayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
Harf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmce
Numunelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.