Ayrık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Müstesna
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Aş Damı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutfak
Aldırmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
Bozulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak
Korku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
Birleşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
Eğrisine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
Tavlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Şişman
Opsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Saymanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhasebe
Geçen Yıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
Fonolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci
Kayyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasi
Düşünmeksizin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
Gücenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
Hapşırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
Uzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irak
Genelleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim
Demin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
Yanaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
Ayırt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Tefrik Etmek, Temyiz Etmek, Karakterize Etmek, Tanımak
Köylük Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy
Taksit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüt
İşgal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
Yordam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
Organ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılgan, Aza, Uzuv
Tedricen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitgide, Giderek, Yavaş Yavaş, Azar Azar, Derece Derece
Direkt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız
Uslu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, Edepli, İtaatli, Paşa, Söze Bakan, Tek, Yüzüyola, Zeki
Belen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Bel, Tepe
Seçme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, İhtiyar, Kalburüstü, Seçkin, Teşhis
Tutum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Ekonomi, Gidiş, Hâl, Hareket, Hareket Tarzı, Hesap, İdare, İktisat, Seçenek, Şekil, Tavır, Yol
Kuşku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.