Aksiseda Vermek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yankılanmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ahali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
Bilaistisna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmaksızın, Ayrımsız
Çırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakirt, Yamak, Dükkan Uşağı
Oturuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
Karşılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek
Eğlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
Cevahirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
Hoşaflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mekir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Pare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
Dair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne
Bivefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
İrca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Kodak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Odbaşı
Boşu Boşuna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
Altın Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak
Muhatap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemsohbet, Aytanan, Aytanç
Casusluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıtlık
Malkıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Vebası
İsabetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde
İmtina Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak
Yola Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak
Evre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
Kılıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
Göğerti Satan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manav
Zengin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı
Faziletli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdemli, Yüksek
Hamile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü
Tasvirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betimci
Destansı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destani, Epik
Yeti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Meleke, Bellek, Edebilme Gücü, Kuvve
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.