İstinat Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dayanmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tiksinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek
Muhariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik
Kitabiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
Cadaloz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
Varlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palazlanmak
Taammüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılma, Genelleşme
Şeker Renk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek Yolunda Olmayan, Soğuk Bir Hava Esen (Ahbaplık İlgisi)
Limit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınır, Son Had
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Metotsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
Bulutsu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nebülöz
Ödünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
Çelimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
Dumağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Zukam, Nevazil
Zengin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı
Islahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
Bostan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
Tekâmül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek
Çelişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütenakız
Kellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçsızlık, Dazlaklık
Tenhalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Issızlık
Zındık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
Âşıktaşlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynaşmak
Oryantalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
Yeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
Pozitif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artı Yük, Artı, Olumlu, Tanıtlanmış, Tanıtlı
Kûhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Issız
Kuşku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
Neşretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Yayımlamak
Konkav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçbükey
Kır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Çal; Sahra; Yazı
Kösele Suratlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
Süfli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Aşağı, Aşağılık, Bayağı, Kılıksız, Pis Kılıklı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.