İrat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gelir
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çiğnemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişlemek, Ezmek, Hükmetmek, Öğütmek
Bildiriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, İlan, Tebligat
Ölçülmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Akilâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
Rastlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Düşmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
Savsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
Kritik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eleştirmek, İncelemek
Aldırmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Alak Otu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çim
İletişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirişim, Haberleşme, Komünikasyon, Muhabere, Ünsiyet
Anlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Etmek, Soruşturmak, İdrak Etmek, Sezmek, Fark Etmek, Bilgisi Olmak, Başa Düşmek, Bilmek, Çakmak, Çıkarmak, Derk Etmek, Düşünmek, Görmek, Hissetmek, İhata Etmek, Paykamak, Takip Etmek, Yakalamak
Konmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Konulmak, Koyulmak, Salınmak
Pekleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
Lünet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
Yeğlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islah Etmek; Tercih Etmek
Çene Kavafı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Bile Bile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
Seki Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
Sömürge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstemleke, Koloni
Rejisörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik
Ayrım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
Mukaddema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
Komando kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıncı
Fıtrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
Müsait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Elverişli
Kışkırtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
Öfke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
Pejoratif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yergisel
Ayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Üleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylaştırmak, Bölüştürmek
Lazıme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
Vukuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.