İştiyak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Arzu, Göresime, Özleme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Delgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Deşikaçan, Zımba
Sınıflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak
Pekiyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
Acayip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Tansı, Tuhaf, Şaşırtıcı, Yadırganan, Yabansı, Şaşılacak, Değişik, Abus, Antika, İbret
Cerahatlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrinlenmek
Eksantrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
Alın Yazısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
Pencere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Astana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşik
Cıvıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
Siyasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset
Mütalaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy
Kaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Yargı, Kötü Olay
İbra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
Kılsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelek
Pençeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
Kardeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birlik
Atik Tetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik
Engel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
Gulgule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
Muhakkak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Mutlak, Sağlam, Şüphesiz, Her Durumda, Ne Olursa Olsun
Çatık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
Diksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
Rayiha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koku
Yuvarlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek
Hizmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
Seçenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
Veli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Ermiş, Mukaddes, Pak, Sorumlu, Eren
Nişan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
Kemirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemiren
Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
Çamçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.