Çoğaltma Makinesi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Müstensih
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Demir Kapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mıknatıs
Gergi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perde
Öğlen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
İhtimal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belki, Olasılık, Şans, Belki, Ola Ki
İnsanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsani
Destani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epik
Uyarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
Alın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kondansör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
Poşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
Parlamento kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay
Komprime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hap
Vantilatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Estireç, Yelletke, Fan, Fırıldaklı Yelpaze
Gayrimenkul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
Hızlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürat
Azat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
Nisa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
Hesap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
Mazbut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
Formasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimlenme, Yetişim
Vücutlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri
Zirzibil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
Sepetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
Görmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
Sinyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna
Kuvvetsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
Ilımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidalli, Mutedil, Orta, Ölçülü, Temkinli, Veznin
Titiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Müşkülpesent
Bilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
Çıkış Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak
Çağrıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
Talimat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.