Çekmece kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Göz, Sıyırma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İyileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
Rücu Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
Gamlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasalanmak, Kaygılanmak, Üzülmek
Bucak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
Cümle Bilgisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
Maltaeriği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenidünya
Neşeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Şad, Şen
Kusur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sağılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
Portör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı
Korkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
Ufo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçan Teğre
Öngün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arife
Fail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
Perşembe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cuma Akşamı
Kılavuz Kaptan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
Oran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
Üleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylaştırmak, Bölüştürmek
Otomasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
Süre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
Erimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Tükenmek, Yok Olmak
Gelişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkişaf, Nema, Tekâmül, Terakki
Ses Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
Nısfınnehar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
Dik Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
Defin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömme
Filan Falan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Falan Filan
Tılsım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Önlem, Gizem, Kuvvet
Fakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
Hastalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
Hışıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşırdamak
İhtar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlatma, Uyarma, Haberdarlık, İkaz, Uyarı, Anımsatma, Dikkat Çekme, Uyartı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.