Şua kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Işın
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çirkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
Zaman Aşımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
Gaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pot, Yersiz Hareket, Yersiz İş, Falso
Halas Olma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İflah
Conta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtaç
Asa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
Hayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Can, Meslek, Ömür, Varlık, Yaşam, Yaşantı, Yazgı, Dirim
Zorlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üstelemek, Yırtmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Erişmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nail
Kılıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
Köstek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
Kapsama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
Kaynar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
Sevkiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönderim
Ani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Kıpıl, Apansız, Birdenbire, Ansızın, Bir Anda
Tedirgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz
Sayrılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutku
Yapım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat, İmal, İnşa, Prodüksiyon
Orijin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken
Ziyaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
Irganmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak
Jüri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
Hayret Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
Taze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
Telkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı (Düşünce) Aşılama, Kulağına Koyma
Yayılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Büyümek, Çıkmak, Çökmek, Otlamak, Sirayet Etmek, Sıvışmak, Sızmak, Yansımak, Yaygınlaşmak
Namus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, İffeti Akmanlık, Yüz Akı, Onur
Göre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
Baz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas
Peygamberler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enbiya
Asker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
Üçkâğıtçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.