Şarkiyatçı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Doğubilimci
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hariciye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Haricî İşler, Dışsal, Dış Hastalıklar
Bitmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Tükenmez
Mecnun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Çılgın
Halef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
Uçmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Cennet, Kalkmak
Pata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalma
Saraka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, İstihza
Tarafından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ören kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
Trap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
Endokrin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçsalgı
Mahmul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem
Dombay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Tahrip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yıkmak
Engel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
Müstesna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
Çisemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek
Avuç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya
Düzenleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
Unutulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küllenmek
Tutaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutacak
Birçok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
Halk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
Diploma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
Öğleyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
Uzlaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Mutabakat
Ayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Malûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
İnam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Vedia
Araba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
Tarihi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
Mahrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yörünge
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.