İhracat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dış satım
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Alımcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
Aleyh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı, Karşıt, Karşı Durma
Etkinlik Merkezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
Yuhalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
Filolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilimci
Edim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Fiil, İvaz
Merdiven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basıncak, Pilleken, Ağıncak
Abstreleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çaçaron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Çenesi Düşük, Boşboğaz
Hırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
Teraküm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
Ön Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
Eleştiri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kritik, Sınama, Tenkit, Yargılama
Saklayarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli
Veciz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
Basmakalıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Klişe, harcıâlem, bilineni tekrarlayan, sloganvari
Ahenkli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyumlu
Yerinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
Kibar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
Münferit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
Kesme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kesin, Lokum
Dermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
İcar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kira
Büyüklenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun, Gurur, Kasıntı, Kibir, Kurum, Tavır, Tekebbür
Yabancılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
Familya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Eş, Fasile, Karı, Bölüm
Müsaade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
Gıybet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
Köstebek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sokur, Yer Sıçanı; Sıraca
Küreken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
Çulpan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
Lügat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Kamus, Kelime, Söz, Sözcük, Sözlük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.