Ünalgı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Radyo
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tüyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
İsyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kozgalan, Baş Kaldırma, Ayaklanma; Boyun Eğmeme, Uymama, İtaat Etmeme
Bağdaşmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
Matine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
Yeterli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ehliyetli, Yerinde, Kifayetli, Ehil
Redaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Hazırlama
Mutantan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
Üzüntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Küçükayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüasgar
Müstakil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Ayrı, Ayrık, Baştak
Bulgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
Sivilce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızanak
Mazot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süt
Nezaret Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Denetlemek
Gücün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Zorla
Sıhhi İmdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
Uygulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
Aktifleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirmek
Sipariş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, İsteme
Telgraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tel
Nezretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
Kapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
Ekonomist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
Nedeniyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebebiyle, Yüzünden, Yüz
Muallak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
Vergici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
İstismar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürme, Yararlanma
Dizi Film kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
Nezaketle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
Mahrut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koni
Şaşaalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıltılı, Görkemli, Gösterişli
Tohum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.