Örtü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mesnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
Mahirane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
Laden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
Yenileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Modernleşme
Zanaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
Milli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
Kavuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
Ulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Demirî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gri
Asıntı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
Endikasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
Şamil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan
Komedya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü, Komedi
Desteklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kömek Etmek, Vurmak, Yardımcı Olmak, Müzaheret Etmek
Yararlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
Çağırış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
Kof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
Haşırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hışıldamak
Fos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
Hoparlör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesucaltan
Mavera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öte
Hastalıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz
Tepirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
Tip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Sima, Sistem, Tür, Örnek, İlgi Çekici, Değişik
Yünül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
Bürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
Mülkiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El
Karısı Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
Sızanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivilce
Kuluçka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurk, Kurk
Rahle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek, Küçük Masa
Eğmeçli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.