Ön kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
Frape kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşrubat
Seviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzey
Yumulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
Fıtrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
Klasiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşiklik
Köstek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
Pak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Veli, Parlak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Münhani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
Taç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan
Lokalize Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
Malum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bildik, Bilinen, Bilinmiş, Bilindik
Özlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Tahassür; Meyil
Bir Küme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
Tımar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakım
Arkadaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
Yekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Durup Dururken, Birdenbire, Derhal
Çamurlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek
Sakar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Sarsak, Nakolay
Tapu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit
Yığışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
Toplantı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Dernek, İçtima, Meclis, Yığıncak
Kurun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağ
Cemetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek
Tecziye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezalandırmak
Güçlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dayanıklı, Demir, Diri, Gürbüz, Kadir, Korkunç, Kudretli, Kuvvetli, Muazzam, Üstelik, Yüksek
Temizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık
Nihai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuncu, Sonsal
Başak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümbül
Mapus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus
Bağımsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak
Bağın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.