Öldürmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çökme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Kıpkızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Koyu
Küpe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırga
Dilek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
Ehemmiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
Nakit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para, Akçe, Akça, Likit
Dumanlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
Rövanş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Oyun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çakal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kurnaz, Titiz
Arazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
Planet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
İkircikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütereddit
Detant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşama, Gerginlik Azalması
Cereyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Olmak
Endazeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Maya Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım Yapmak
Elöpen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
Biberon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
Yetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Gitmek, İdare Etmek, Kifayet Etmek, Ulaşmak, Kafi Gelmek
Tavizcilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncülük
Emperyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
Kesinlikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
Beraat Kazandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
Rölyef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabartma
Yıkılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
Meşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orman
Değgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ait, İlişkin, Dair, İlgisi Olan, Mütaallik
Onat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Düzgün, Muntazam, Yarar, Salih, Ahlaklı, Uygun
Ayrıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
Kısıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
Şimdi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
Alaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalaz, Kıvılcım, Yalım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.