Çıkışmamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yetmemek, Eksik Kalmak, Az Gelmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mevki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
Gevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevher
Raks Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynamak
Eli Uz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta
Kati kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
Müşavirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışmanlık
Dizgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılav
Evvela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
Bulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak
Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı
Cadaloz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
Tövbekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli
Maden Suyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
Ululuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
Kazıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oymak
Med kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma
Muhasara Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
Zedelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berelemek, Zarar Vermek
Birdenbire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Gafleten, Yekten, Hemencecik, Beklenmedik Anda
Sâri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
Piston kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
Azimkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
Hayatiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Okside Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paslanmak
Küfür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sövgü, Kalay, Sövüş
Jeneratör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
Çeviri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tercüme, Çevirme
Biriktirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Tutmak, Yığmak
Sönük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Zayıf
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.