Çerağ kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Işık, Kandil, Mum
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Gündüz, Güneş, Sıra, Tarih, Zaman
Basım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tipografya, Tabaat
Çevik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
Mutasavvıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sufi, Gizemci
İtlaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme, Yok Etme, Telef Etme
Karmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çengel, Kanca, Karıştırmak, Olta
Şekerrenk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
Etkili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sonsuza Dek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
Dü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İki
Konsensus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
Ufalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
Düğümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Şehadetname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma
İnşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Yapmak
Vitamin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
Alarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engin
Kapasite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
Asitane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
Irk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy
Vakıa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
Metruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
Yurtlandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yerleştirme
Göçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
Üzücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntülü, Hüzünlü, Acı, Acıklı, Fena, Dokunaklı, Elim
Çoğaltma Makinesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstensih
Gelincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lale
Sivilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygar
Başlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
Asliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
Eksilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Çıkmak, Düşmek
Karamal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş (Hayvan)
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.