Zırhlı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Savutlu, Koruyuculu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Aç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
Anatomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih, Gövde Bilimi, Gövde Yapısı, Yapı Bilimi, İnsan
Tüzük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nizamname
Dondurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
Çalışır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul
Doyunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıka Basa
Kizir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy Bekçisi
Ahlaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefil, İffetsiz, Namussuz, Düşkün, Soysuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keçe
Tazeleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Gençleşmek
Basitçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
Teferrüç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
Haspa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
Mürettebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayfa, Çalışman
Sem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
Öncel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selef
Başucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semtürreis
Yaratma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk
Kurum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
Feyizli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Oynatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
Mecnun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Çılgın
Haşiv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma
Etkileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
Şikeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınık, Kederli, Kırgın, Kırık
Telemekanik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaktarım
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Nesebî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soysal
Düğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
Benzemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
Delidolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
Zirizemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.