Zade kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Oğul, Oğlu, Evlat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
Kıymet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kadir, Not, Paha
Fıttırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
Sair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
Oğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
Ahret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya
Vaziyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Alaşağı Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Kovmak
Önemsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
Refahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
Dizge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Cümle, Jüye, Meslek, Sistem
Tasvirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betimci
Artırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
Kötülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şer
Beş Altı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
İbnelik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Medüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
Bıngıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
Birisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biri
Dalgıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balık Adam, Kurbağa Adam
Kayıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yitme, Yitim, Yitik, Zayi
Güçlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
Bazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birtakım, Kimi, Arada Bir, Ara Sıra, Kimi Zaman, Ayrım, Bazen
Dönüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir
Danışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
Himayecilik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
Yalpa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanma, Eğilme
Muvazzaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Ödevli, Ödevlenmiş
Esasen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
Erotik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kösnül, Erosal, Şehevi, Şehvani
Koloniyalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.