Yansıtaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Reflektör
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ölçüsünde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
İyilikbilmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nankör
Naip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vekil
Yaşam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ömür, Hayat, Durmuş
Deşikaçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Delgeç
Bozuk Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
Mineraloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilim
Kuytu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zeybek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efe
Karışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
Telâş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
Sıvaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
Paylaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Kırışmak, Onaylamak, Üleşmek, Taksim Etmek, Bölüşmek
Tüccar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
Bozuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
Seyretme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
Tekâmül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişim, Olgunlaşma, Evrim, Olgunluk
Çıkkınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Şişmek
Toplanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müçtemi
Girintisiz Çıkıntısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Haslet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Tabiat
Arzıtilek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utarit, Merkür
Anemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kansızlık
Soruşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Kasavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
Temel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
Açacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açkı, Anahtar, Kalemtıraş
Ödünleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödün
Sakman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
Fena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer
Başa Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak
Düzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.