Vukuat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yerleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
Mestur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
Bacarıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
Heybet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
Medyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâhin
Kakınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke
Manivela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç, Kaldıraç
Kayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Maslahatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
Düşünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
Mercimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
Muşmula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
Kaktüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlas Çiçeği
Şakul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekül
Zehle Döken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet
Oran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
Kliring kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takas
Kulaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazan
Çizik Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
Boş Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız
Nimbus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Bulut
Adaletsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
Eşelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Deşelemek, Eşinmek, Kurcalamak
Zan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanı, Güman
Koyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Katı, Tok, Yoğun
Lokman Ruhu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eter
Hülasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç, Sonuçta, Öz, Hasılı, Özet
Saf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Katışıksız, Bön, Budala, Arı, Aydınlık, Dizi, Doğal, Grup, Halis, Has, Koşun, Masum, Öz, Sıra, Som, Tabii, Katıksız
Hoparlör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesucaltan
Münferit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
Jale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırağı, Çiğ
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.